top of page

Hoparlör ve Amfi Uyumu

Airtight 2211

Özellikle bu hobiye yeni başlayan arkadaşlar için en büyük soru işaretlerinden bir tanesi, "lambalı amfi mi yoksa transistörlü amfi mi alınmalı?" sorusudur.
Burada olması gereken yaklaşım, amfi seçiminden önce hoparlör seçiminin yapılması; kişinin müzik zevki, kişisel tercihleri ve bütçesine göre beğendiği bir hoparlörü belirleyip, sistemini o hoparlör etrafında kurmasıdır.

Yani sorulması gereken soru "lambalı amfi mi, transistörlü amfi mi?" değil, beğenilen hoparlörün en ideal şartlarda hangi amfi ile sürüldüğünde en iyi sonuçları vereceği olmalıdır.

Burada seçim esnasında yapılacak eşleşme probleminden kaynaklanan bir uyumsuzluk, kolay kolay çözülebilir bir problem olmayacaktır.
Sisteme ödenen tutara rağmen iyi bir ses alınamaması, kişinin Hi-Fi hobisinden soğumasına ya da uyum problemini çözmek için çeşitli kablolara, tweek’lere ve gereksiz masraflara yönelmesine sebep verecektir. Sonuç itibarıyla sorun büyük olasılıkla çözülemeyecektir.

Pass Labs Integrated
Pass Labs Integrated

Genellikle en önemli kriter olarak sensitivity (hassasiyet) bilinir.
Örnek olarak, bir hoparlör 90 dB ya da 91 dB ve üzerindeyse, 30–50 Watt gücünde bir lambalı amfi ile sürülebileceği yönünde bir inanç vardır.
Fakat bu, tek başına yeterli bir kriter değildir.

Amfi ve Hoparlör Uyumu ile İlgili Temel Kriterler

  • Sensitivity

  • Nominal Empedans (4 ohm – 8 ohm)

  • Empedans Eğrisi
    (Hoparlörde empedans sabit bir değer değildir. Farklı frekanslarda empedans değişir.)

  • Faz Açısı

Bu dört değer, bir hoparlörün nasıl bir amfiye ihtiyaç duyduğuna dair oldukça önemli ipuçları verir.
Yukarıda da belirtildiği gibi, empedans sabit bir değer değildir; frekansa bağlı olarak hem empedans hem de faz açısı değişkenlik gösterir.

Faz Açısı Nedir?

Faz açısı, voltaj ile akım arasındaki zaman farkıdır.
Bunu, hoparlörün frekansa verdiği tepkinin ilerlemesi ya da gecikmesi olarak düşünebiliriz.

  • Faz açısı pozitif olduğunda indüktif yük,

  • Faz açısı negatif olduğunda ise kapasitif yük oluşur.

Hi-Fi News, Hi-Fi+, Stereophile gibi dergilerde yer alan hoparlör inceleme yazılarının sonunda, laboratuvar ölçüm raporları bulunur.
Buradaki üç değer, amfi uyumu açısından oldukça kritiktir:

  • Empedansın düştüğü minimum empedans değeri

  • Tam bu noktadaki faz açısı

  • Bu değerin gerçekleştiği frekans

Detaylı ölçüm raporunu değerlendirirken ilk dikkate almamız gereken parametreler:
Minimum empedans değeri ve faz açısıdır.

Ekran Resmi 2025-04-11 14.53.34.jpg

Tabloda da görebileceğiniz gibi, bir amplifikatör için en zorlu senaryo, empedansın en düşük olduğu noktada faz açısının negatif olmasıdır.

Peki ne kadar zor?

Bu sorunun cevabı, empedansın hoparlörün nominal empedansına göre ne kadar düştüğüne bağlıdır.
Örneğin, 4 ohm nominal empedansa sahip bir hoparlör 2 ohm seviyelerine düşüyorsa, bu amplifikatör için oldukça zorlayıcı bir durumdur.

Buraya kadar olan bilgileri kısaca tazelersek:

  • Empedans düştükçe, amfiden çekilen akım miktarı artar. Bu, amfinin daha fazla zorlanması anlamına gelir.

  • Faz açısının negatif olması, sistemin kapasitif yük altında çalıştığını gösterir.

  • Bu durumda seste bozulmalar başlar; ileri aşamalarda amplifikatör clipping’e girebilir ya da kendini korumaya alabilir.

Frekansın Rolü

Bir diğer çok önemli değişken ise, bu empedans düşüşünün hangi frekansta gerçekleştiğidir:

  • Eğer bu düşüş 50–200 Hz aralığında gerçekleşiyorsa, bu en zorlu senaryodur.
    Bu frekans aralığı, müzikte en çok enerji taşıyan bölgedir.
    Amplifikatör bu bölgede hoparlöre çok daha fazla akım sağlar.

  • 200 Hz – 2 kHz aralığında etki daha azdır.
    Akım ihtiyacı görece olarak düşer.

  • 2 kHz ve üzeri frekanslar, amplifikatör açısından en kolay senaryodur.
    Akım düşüktür; faz açısı çok negatif bile olsa genellikle ciddi bir zorlanma yaratmaz.

EPDR Nedir?

EPDR = Equivalent Peak Dissipation Resistance

EPDR, amplifikatörün bir hoparlörü sürerken "gerçekte hissettiği" elektriksel yük olarak tanımlanabilir.
Hoparlörler sadece “8 ohm” ya da “4 ohm” gibi basit nominal değerlerle tanımlanamaz; çünkü hoparlörün empedansı ve faz açısı her frekansta değişkenlik gösterir.

EPDR, bu karmaşık değişkenleri tek bir ölçümle özetleyen bir değerdir.
Amfinin gerçekte nasıl bir yük altında çalıştığını anlamak için en anlamlı teknik kriterlerden biridir.

Ekran Resmi 2025-04-11 14.52.47.jpg

Yukarıdaki tablo vasıtasıyla, amplifikatörün nasıl bir güç yüküyle karşılaşacağını kolaylıkla görebiliriz.
Örneğin, minimum empedansı 3 ohm olan bir hoparlör, -60 derece faz açısında, amplifikatör tarafından yaklaşık 1.5 ohm gibi hissedilir.

Ekran Resmi 2025-04-11 14.53.59.jpg

Tüm bu verileri birlikte, çeşitli hoparlör modelleri üzerinden değerlendirelim.
Bu değerlendirmelerde yer alan tüm markalar, kaliteleri dünya çapında kanıtlanmış, saygın hoparlör üreticileridir.

Buradaki amaç, kesinlikle bir hoparlör markasını ya da modelini iyi ya da kötü olarak değerlendirmek değil; fiziksel ölçümler çerçevesinde bu hoparlörlerin doğru şekilde sürülebilmesi için sizlere yol gösterici bir fikir sunmaktır.

Franco Serblin Ktema
Franco Serblin Ktema

Franco Serblin Ktema

Yaklaşık iki yıldır büyük bir keyifle dinlediğim bir hoparlör. Üretici verisi: 92 dB. Küçük bir inceleme yazısı yakında web sitemizde yer alacak.
Hi-Fi News dergisindeki ölçüm raporuna göre, 27 Hz’de 3.2 ohm’a iniyor. Faz açısı ise +24 derece.

Bir numaralı tabloya baktığımızda, düşük empedans ve pozitif faz eşleşmesini görüyoruz. Bu durum, indüktif yükte, bir amplifikatör için orta zorlukta bir hoparlör olduğunu gösteriyor. (en önemli avantaj faz açısının +24 derece olması)
Ölçümün yapıldığı frekansın 27 Hz olduğunu dikkate aldığımızda, hoparlör bu noktada amplifikatörden çok ciddi miktarda akım çekecektir.

EPDR değeri olarak bakıldığında, ilgili tablodan 2.9 ohm değeri çıkıyor.
Bu değer, güçlü bir transistörlü amfi ile orta seviye bir transistörlü/lambalı amfi arasındaki sınır değer olarak değerlendirilebilir.

Bu veriler doğrultusunda, güçlü bir amfiye ihtiyaç duyduğum çok net.
Çok spesifik yapıda ve yüksek güçte bir lambalı amfi olmadığı sürece, tercihim transistörlü bir tasarım olacaktır.
Faz açısının +24 derece olması ise kısmen bir avantaj.

Evimde bu hoparlörleri transistörlü Class A, 100 Watt Thrax Heros amplifikatör ile sürüyorum ve özellikle alt frekanslar kesinlikle şişmeden, sıkı ve kontrollü bir şekilde duyuluyor.
Class A amfinin karakteristiği, büyülü mid tonları açığa çıkarıyor.

PMC Twenty 24

PMC Twenty 24 hoparlörlerin üretici verisi: 90 dB.
Empedans değeri, 11.1 kHz’de 5.8 ohm’a düşüyor.
Faz açısı ise 2.8 kHz’de -61 derece.

Tablo 1'e göre minimum empedans 5.8 ohm, gerçekleştiği frekans ise tiz bölgesi olan 11.1 kHz.
Bu bölge, amplifikatörleri zorlayan bir alan değildir.

Faz açısı negatif olsa da (-61°, 2.8 kHz'de), bu frekans aralığı amfinin zorlandığı bir bölge değildir.
Tüm bu verilerle, PMC Twenty 24 hoparlörünü tercih ettiğimizde, kullanabileceğimiz amfi yelpazesi oldukça geniştir.

Kendi sistemimde bu hoparlörleri, 45W Class A lambalı mono Jadis JA30 amplifikatörlerle keyifle dinlemiştim.

Marka ve Modelini Belirtmek İstemediğim Popüler Bir Hoparlör

Üretici verisi: 91 dB.
87 Hz’de 2.4 ohm’a kadar iniyor.
56 Hz’de ise -43 derece faz açısı bulunmakta.

Ölçüm raporunda, 87 Hz'deki 2.4 ohm empedansa karşılık gelen faz açısı belirtilmemiş.
Ancak, 56 Hz’deki -43° değeri baz alındığında ve empedans/faz eğrisi izlendiğinde, 87 Hz civarında faz açısının yaklaşık -30 derece olduğunu varsayabiliriz.

Tablo 1'e baktığımızda, burada düşük empedans + negatif faz kombinasyonu görülüyor.
Bu, amplifikatör açısından en zor senaryolardan biridir.

EPDR tablosunda, amplifikatörün hissettiği yük yaklaşık olarak 2.1 ohm civarındadır.
Ölçümün 87 Hz gibi, müzikte yüksek enerji taşıyan bir frekansta gerçekleştiğini de düşünürsek, bu hoparlörün ancak güçlü bir transistörlü amfi ile tüm potansiyelini sergileyebileceği net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Pmc Twenty 5 24 i
PMC Twenty 5 24i

Tüm bu veriler çerçevesinde;

  • 92 dB hassasiyete sahip bir hoparlörün, lambalı bir amplifikatörle sürülebilme kabiliyetinin kısmen var olduğunu,

  • 91 dB değerine sahip bir başka hoparlörün ise, oldukça güçlü bir transistörlü amfiye ihtiyaç duyduğunu,

  • 90 dB hassasiyetteki bir hoparlörün ise geniş bir amplifikatör yelpazesiyle rahatlıkla sürülebildiğini ve özellikle lambalı amfiler için çok ideal olduğunu görmüş olduk.

Sizlere tavsiyem, hoparlör seçiminizi yaptıktan sonra, mutlaka detaylı bir araştırma ile ölçüm raporlarına ulaşmanız ve hoparlörünüzün teknik karakteristiğine uygun bir amplifikatör seçmenizdir.

Hi-Fi hobisinde esas olan, duyduğumuz ve beğendiğimiz sestir. Ancak bu sübjektif deneyimi bilimsel ölçüm değerleriyle desteklemek, uzun vadede daha başarılı ve tatmin edici sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

bottom of page