top of page

Hoparlör Kabloları

TaraLabs The Muse Speaker Cable
TaraLabs The Muse Speaker Cable

Hoparlör kablosu, amplifikatörden çıkan AC müzik sinyalini hoparlörlere iletmemizi sağlayan, ses sistemimizin en önemli komponentlerinden bir tanesidir.
Herhangi bir hoparlör kablosu alırken spesifikasyonlarında dikkat etmemiz gereken iki çok önemli parametre vardır: Kapasitans ve İndüktans.

Kapasitans;
Bildiğiniz gibi hoparlör kablosunun artı ve eksi olarak iki ayrı ucu vardır. Bu iki hat birbirinden yalıtılmış bir şekilde paralel giden iki ayrı iletkendir. Her iki hattın yalıtım malzemesi mini bir kondansatör gibi çalışır. Yani bir miktar enerjiyi depolayabilir. Buradaki yalıtkan malzemenin enerji depolamasına kapasitans denir. Hoparlör kablosunda kapasitansın belli bir seviyenin üzerinde olması, yüksek frekanslı sinyallerde enerji kaybına sebebiyet verir. Bu durum, detay kaybı, üst frekanslarda zayıflama ve bulanıklık olarak karşımıza çıkar.
Sistemimde kullanmış olduğum Nordost Valhalla 2 hoparlör kablosunda kapasitans değeri 10.9 pF/ft’dir. Bu durum, kablonun oldukça düşük kapasitif yük oluşturduğunu, bu sayede detay, hız ve açık ton dengesi sunduğunu gösterir ve ses sahnesinde netlik ve mikro detayların korunmasına katkı sağlar.

İndüktans;
İndüktans bizim için hoparlör kablosunun diğer çok önemli parametresidir. Tanım olarak, kablodan geçen akım yani müzik sinyali değişir. Bu değişimin sonucu olarak kablonun etrafında bir manyetik alan oluşur. Oluşan manyetik alan, kablonun içinden geçen sinyale geri tepki göstermesine neden olur. Özellikle yüksek frekanslarda, kablo sinyali yavaşlar. Düşük indüktans seviyesindeki kablolarda detay, hız, sahne netliği korunur. Kullanmış olduğum hoparlör kablosunun indüktans değeri 0.125 μH/ft’dir ve son derece düşük bir indüktans değeridir.

Conductor (İletken);
İletken konusunda öncelikle iletkenin yapısına göre kabloları değerlendirelim. Kabloları malzeme yapılarına göre değerlendirecek olursak, iki ayrı yapı vardır: Solid Conductor (Tek Telli / Katı İletken) ve Stranded Conductor (Çok Telli / Lifli Yapı).

Nordost Valhalla 2
Nordost Valhalla 2

Solid Conductor kablo yapısında her iletken, tek ve kalın bir telden oluşur. Örnek vermek gerekirse: Audioquest, Vovox.
Solid yapıdaki kabloların en önemli avantajları: titreşim ve manyetik etkileşim azdır. Sinyalde bozulma az ve doğal tonlar oluşur. Fakat solid yapıda oldukları için esneklikleri düşüktür, kolay kırılabilirler, bazı markalarda üretim aşamaları zorlayıcıdır.

Stranded Conductor (Çok Telli / Lifli Yapı) kablo yapısında her iletken, çok sayıda ince telin (strand) birlikte bükülmesiyle oluşur. Esnek yapıdadır ve bağlantıları biraz daha kolaydır. Titreşimlere ve mekanik streslere daha dayanıklıdır. Yüksek frekans performansı iyi tasarımlarda solid kablolara göre çok daha başarılıdır.
Tüm bunların yanında, çok lifli yapı zamanlama bozulmasına sebebiyet verebilir.

OCC, OFC, PCOCC, LC-OFC

Satın almak istediğimiz kablonun özelliklerini incelediğimiz zaman OCC, OFC gibi kısaltmalar görürüz. Bu kısaltmalar bize iletken (conductor) metalin saflık derecesi ve üretim yöntemini ifade eder. Bunlar ses kalitesi açısından oldukça önemlidir çünkü iletkenin yapısı, sinyalin ne kadar doğru, kayıpsız ve bozulmadan iletileceğini belirler.

OCC (Ohno Continuous Casting Copper);
OCC, Japon metalurjist Dr. Atsumi Ohno tarafından geliştirilmiştir.
OCC konusuna girmeden önce ‘Grain Boundary’ konusunu anlatmakta fayda var. Grain boundary, metallerin içinde yer alan küçük kristal yapıların (tanelerin) birleşim yeridir.
Metal, aslında iç yapısında tamamen homojen değildir; mikroskobik düzeyde birçok küçük kristal bölgeden (grain) oluşur. Bu kristallerin birleştiği noktalara grain boundary (tane sınırı) denir.
Özellikle yüksek frekanslı ses sinyalleri metal içinden geçerken grain boundary’de yavaşlar. Sinyal yön değiştirir, dağılır veya zayıflar. Bu durum mikro bozulmalar, faz kaymaları ve detay kaybına sebebiyet verir. Kısaca grain boundary, iletkende istenmeyen bir durumdur.
OCC, “kristalsiz” ya da ultra uzun kristalli bakır üretim tekniğidir. Normal bakırda binlerce tane sınırı (grain boundary) varken, OCC'de bu sınırlar neredeyse yoktur. Kristaller metrelerce uzun olabilir, sinyal bu kristaller boyunca daha rahat akar.
OCC iletkenlerin en önemli avantajları; daha az sinyal kaybı, düşük distorsiyon, iyi detay ve derinlik etkisidir.

OFC (Oxygen-Free Copper);
OFC, “oksijensiz bakır” anlamına gelir. İletken, %99.95 saf bakırdır. Üretim sırasında oksijen miktarı %0.001 seviyesinin altına düşürülür. Daha saf ve homojen yapı sayesinde elektriksel iletkenlik iyileşir.
Normal bakıra göre daha düşük direnç sunar. Daha iyi ses iletimi (özellikle tizlerde) bulunmaktadır.

Audioquest Dragon XLR Interconnect
Audioquest Dragon XLR Interconnect

AWG nedir?
AWG, American Wire Gauge kelimelerinin kısaltmasıdır.
Kablo ve tellerin kalınlığını (çapını) belirten standart bir ölçü sistemidir. AWG konusuna geçmeden önce bazı temel bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle şu soruyu kendimize sormamız lazım:
Kablo sinyali içinden mi taşır, dışından mı?

Temel olarak kablo içindeki iletken tüm kesiti ile sinyali taşır, ama frekansa bağlı olarak ağırlık dış yüzeye kayar.
Bu duruma "Skin Effect" (Deri Etkisi) denir.

Kablonun taşımış olduğu akım DC (sabit akım) ise, telin tamamı sinyal taşır.
Kablonun taşımış olduğu akım AC (değişken akım) ise, yani müzik sinyali gibi frekanslı sinyallerde, frekans arttıkça kablonun dış yüzeyinde akmaya başlar. Bu dış kesitteki yoğunluk, frekans yükseldikçe artar.

Skin Depth, telin ne kadar derinliğine kadar akım aktığını belirler. Bakır için 20 kHz'de skin depth yaklaşık 0.46 mm'dir.
Stranded kablolarda, 20 kHz için tel çapı bu değerden küçükse, akım telin tamamında dağılır. Tel çapı büyükse, sinyal büyük ölçüde dış yüzeyde akar.

Kalın tek telli (solid core) kablolarda durum biraz daha farklıdır. Yüksek frekanslarda iç kısımlar sinyal iletemez hale gelir. Bu durum frekans kaybına sebebiyet verir. Bu yüzden AudioQuest gibi firmalar, Perfect-Surface Copper/Silver (PSS) teknolojisi kullanarak dış yüzeyin kalitesini artırır.

AWG konusuna geri dönelim. Yazının başında da aktarmış olduğum gibi AWG, kablo ve tellerin kalınlığını (çapını) belirten standart bir ölçü sistemidir.
AWG numarası arttıkça, tel incelir; AWG numarası azaldıkça, tel kalınlaşır.
Yani 22 AWG ince bir teli, 12 AWG ise kalın bir teli ifade eder.
Düşük AWG (kalın) değerine sahip kablolar, düşük dirençli olur ve daha sağlıklı sinyal iletir.
Yüksek AWG (ince) değerine sahip kablolar, uzun mesafede kayıplara yol açabilir.

Nordost Valhalla 2’de AWG değeri 28x22 AWG olarak belirtilmiştir. Stranded yapıda bir hoparlör kablosudur.
Burada 28x, bize iletkenin 28 adet ince tel (strand)’den oluştuğunu gösterir. 22 AWG ise bu tellerin her birinin 22 AWG kalınlığında olduğunu bize gösterir.

Teknik açıdan atlanmaması gereken konu: 22 AWG bir telin kesit alanı yaklaşık 0.326 mm²'dir.
Toplamda 28 adet tel olduğunu hesaba kattığımız zaman:
28 × 0.326 mm² = 9.128 mm²’dir.

9.128 mm², yaklaşık olarak 8 AWG’lik toplam kalınlığa karşılık gelir.

Nordost Odin 2
Nordost Odin 2
bottom of page