top of page
Audioquest Dragon/Hurricane
Audioquest Dragon Power Cable
Hifi sistemimize bağlamış olduğumuz bir güç kablosu gürültüyü azaltarak amplifikatör, dac ve diğer tüm bileşenlere daha temiz bir elektrik sinyali ulaşmasını sağlar. Cihazlarımıza ulaşan elektrik sinyali, radyo frekansı RF ve elektromanyetik interferance (girişim) gibi harici faktörlerden arındırıldığında, azalmış bir arka plan gürültüsü, artan mikro detaylar ve doğal bir sahne hissiyatı olarak yansır.
Güç kablolarında kullanılan bakır, gümüş, palladium ve bunların kombinasyonları elektriğin iletimini etkileyerek sesi farklı yönlerde etkiler. Alt frekans ve gövde hissiyatının artması yada orta ve üst frekanslarda açılma ve detay artışı gibi.
Sistemimin tüm bileşenleri Audioquest Dragon ve Hurricane güç kabloları ile besleniyor. Dragon ve Hurricane ile ilgili bilgi vermeye başlamadan önce firmanın tarihçesini gözden geçirmekte fayda var.
Audioquest, 1980 yılında Amerikanın Kaliforniya eyaletinde Bill Low tarafından kurulmuştur. Bill Low, kablo mühendisliğine bilimsel bir yaklaşım getirmiş, patentli teknolojilerini 1990’lı yıllarda hayata geçirmiştir. Audioquest kabloları genellikle ‘Solid Core’(tek telli tasarım) yapıdadır. Solid core kablolar, her bir iletkenin (conductor) tek, kalın bir telden oluştuğu yapıdır. Yani çok telli (stranded) kabloların aksine, her sinyal hattında tek bir bakır ya da gümüş tel vardır.
Solidcore kabloların yapısını incelediğimizde teorik olarak sinyalin kablonun (bakır yada gümüş tel) tamamından geçtiğini (tüm kesit) görürüz fakat yüksek frekanslarda sinyal, kablonun dış yüzeyinden taşınır. Bu duruma ‘skin effect’ denir. AC (alternatif akım) frekansı (müzik sinyali) yükseldikçe, elektrik akımı iletkenin merkezinden uzaklaşıp dış yüzeyine yaklaşır. Sinyal iletkenin dış yüzeyinden ince bir halka olarak iletilmeye başlar.
Burada ‘Skin Depth’(derinlik) tanımı ile karşılaşırız. Skin depth akımın iletkene ne kadar derin işleyebildiğini gösterir. Örneğin 60Hz’ de akım neredeyse tüm kesitten akar (yani yalnızca dış yüzeyi değil, kablonun tamamı). 10kHz’de 0.66mm derinlik oluşur, 100kHz’de ise yaklaşık 0.21mm lik bir derinlikten söz etmek mümkündür. Yüksek frekanslı sinyaller ise sadece dış yüzeyi kullanır.
Bu bilgiler çerçevesinde solid core yapıdaki bir kabloda üst frekansların zenginliği ve ışıltısı kablonun dış kesitinin pürüzsüzlüğü ile doğru orantılıdır.
Audioquest bu amaçla çeşitli teknolojiler geliştirmiştir. Şimdi bunları detaylı bir şekilde inceleyelim.
PSS / PSC+ Metal (Perfect-Surface Silver / Copper)
Günümüzde OFC (Oxygen free copper) yada gümüş iletkenlerin dış kesitlerinde mikro çatlaklar, küçük oluklar (grain boundaries) ve oksitlenmiş katmanlar bulunur. Audioquest PSS/PSC teknolojisi ile iletkenleri özel bir ergitme ve soğutma işlemiyle üreterek, küçük olukları minimuma indirir, yüzey pürüzlerini azaltır ve iletkenliğe maksimum süreklilik kazandırır. Bu sayede aynen stranded (çok telli kablo) yapıda olduğu gibi, yüksek frekanslı sinyallerin deformasyona uğraması önlenmiş olunur.
Carbon-Based Noise-Dissipation System
EMI/RFI (elektromanyetik / radyo frekansı girişimleri) gibi çevresel parazitler, yarattıkları dip gürültü açısından her zaman ses kalitesi için bir tehdit olmuştur. Bu etkiyi azaltmak için, iç yalıtım katmanlarına iletken karbon bazlı katmanlar eklenir, bu karbon katmanlar, kablonun içine dışarıdan giren yüksek frekanslı elektromanyetik gürültüleri emer ve ısıya çevirerek dağıtır.
ZERO-Tech (Zero Characteristic Impedance Technology)
Bu teknoloji ağırlıklı olarak hoparlör kablolarında kullanılır. Geleneksel kablolarda, tel yapısı ve yalıtım malzemesi bir karakteristik empedans oluşturur (çoğunlukla 30-100 ohm civarı). Bu durum, kabloyu sinyal kaynağıyla yük (amfi-hoparlör) arasında bir engel gibi davranmaya zorlar. ZERO-Tech ile kablo içindeki iletkenlerin ve yalıtımın çok düşük kapasitans ve endüktans sunacak şekilde tasarlanması sağlanır. Bu teknoloji sayesinde yüksek akım geçişleri sırasında (örneğin dinamik müzik pasajlarında) geri tepkimeler (reflections) ve faz kaymaları ortadan kalkar. Sonuç olarak,hifi sisteminiz daha hızlı, daha sıkı bas kontrolü ve daha doğru sahne derinliği elde eder.
72v DBS (Dielectric Bias System)
Kabloların çevresindeki dielektrik (teflon, PE, vs.) malzeme bir kondansatör gibi çalışır ve sinyalin geçişi sırasında enerjiyi emer ve geri salar. Bu durum zamanlama bozulmasına (timing distortion) neden olabilir. 72v DBS teknolojisi ile kablo boyunca 72 voltluk sabit bir DC bias voltajı uygulanır. Böylece dielektrik malzemenin sinyale tepki vermesi önlenmiş olur.
Audioquest Hurricane Power Cable
Audioquest Dragon elektrik kablosuna geri dönelim. Genellikle en kritik yapıdaki elektrik kablosunu preamfimde kullanırım. Preamfinizde çeşitli elektrik kabloları ile tonal denge, sistem gövdesi ve holografik sahne gibi bir çok parametre ile oynamanız mümkündür. Dragon elektrik kablosunun preamfideki etkisi yanlızca üst ve orta frekanslar ve çözünürlük artışı değil bununla birlikte gövdeyi ve bass frekanslarını da hiçbir şekilde bozmadan tüm spektrumda rafine ve yüksek çözünürlüklü bir ses sağlaması oldu. Bu kabloyu sisteminize bağladıktan sonra etkileri tarif edebilmek için ya da ayırt edebilmek için odyofil olmanıza gerek yok, müzik dinliyor olmanız yeterli. Kesinlikle çok iyi bir kablo.
Audioquest Hurricane ise markanın bakır alaşım versiyonu. Hurricane deneyiminin size sunacağı en önemli kazanç ise bu kablo tam bir gövde ve alt frekans canavarı olması. Sistemime bağladığımda beni en çok etkileyen özelliği ise tüm bunları yaparken mid ve üst frekanslarda en ufak bir gerileme olmadığı gibi daha da temiz hale getirmesi oldu.
Kabloların sistemin dengesindeki rolü ve bir elektrik kablosunun sunabileceği getiriler göz önüne alındığında Dragon ve Hurricane’in işlerini çok iyi yapıyorlar ve birlikte güzel bir sinerji oluşturuyorlar.
bottom of page