Bir Hi-Fi sisteminde amplifikatör, ses sinyalini hoparlörlere iletmek için güçlendiren ve sinyalin kalitesini koruyan kritik bir bileşendir. Amplifikatörün kalitesi, sistemin genel ses performansını doğrudan etkiler.
Yanlış bir amplifikatör seçimi, sesin boğuk, zayıf veya bozulmuş (distortion) duyulmasına yol açabilir.

Amplifikatör, kaynak cihazından (pikap, CD çalar, DAC veya streaming cihazı) gelen düşük seviyeli ses sinyalini güçlendirerek hoparlörlerin çalışmasını sağlar. Ancak amplifikatörün görevi yalnızca sinyali güçlendirmek değil, aynı zamanda sesin detaylarını, dinamizmini ve doğruluğunu korumaktır.
Tüm bunları yaparken, ses sinyalini bozulmadan güçlendirerek distorsiyonu en aza indirir ve tüm spektrumdaki frekansların dengeli şekilde iletilmesini sağlar.

Entegre, power, stereo, tube (lambalı), solid state amplifikatörlerin birbirinden farklılıkları ve avantajları, ilerleyen konu başlıklarında yer alacaktır.

Amplifikatörün en önemli görevlerinden biri ise, ses sinyalini güçlendirirken bozulmayı (distortion) ve gürültüyü (noise) minimumda tutmaktır.
Bu durum, genellikle kullanıcı kılavuzlarında Toplam Harmonik Bozulma (Total Harmonic Distortion - THD) olarak karşımıza çıkar.
THD oranı ne kadar düşükse, ses o kadar temiz ve doğal olur. İyi bir amplifikatörde THD oranı %0.1’in altında olmalıdır.
Sinyal-Gürültü Oranı (Signal-to-Noise Ratio - SNR) ise ayrı bir tanımdır. Yüksek SNR, daha temiz bir ses sağlar.
Örneğin, 100 dB üzeri SNR, Hi-Fi sistemler için idealdir.